KARİKATÜR DENEMELERİM1🎨🎨🎨

✏✏✏✏✏✏✏
Resim ilk çocukluk dönemimden bu yana her zaman için en çok sevip benimsediğim bir sanat dalı oldu. 5 yaşımda inşaatı yeni bitmiş taze boyanmış evimizin oturma odasının duvarlarına elime geçirdiğim kurşun kalemle kendi boyumda kocaman resimler çizip babama tatsız bir süpriz yapmıştım. Üstelik kızacağını bile bile, zira o zamanları babacığım pek sinirliydi. O gün akşam babamla beraber yeni evimiz için hayırlı olsuna gelen akrabalarım için de süpriz bir sergi olmuştu🤣 Ama ne yapayım elimde değildi resim çizmeyi çok seviyordum. Buna karşın defter iki üç karıştı, duvar ise boyumu aşıyordu. Tabi ki duvar deftere göre daha cazip gelecekti. İzin verilseydi o minicik boyuma bakmadan tüm hayallerimi duvarlara yansıtmak isterdim. O muhteşem gün annemin akşam yemeği için hazırladığı acı lahmacundan yerken babam duvardaki dumanı üstünde eserimi görmüş ve beni azarlamıştı. Ahmet dayımsa ortamı yumuşatmak için "yok ya babası bak ne güzel de çizmiş resim yeteneği var "derken ben ağlayıp ellerimle gözlerimi kapamaya çalışınca o acı lahmacunu yüzüme gözüme yemiştim🤣 İlkokul ortaokul ve lisede de değişen olmadı. Tabi ki de artık duvarları çizmiyordum🤣🤣 Duvarların yerini belli sınırları olan ama yine de çok sevdiğim resim defterleri almıştı. Ama maalesef aşırı çekingen bir çocuk olduğumdan dolayı yoğun bir sekilde okul fobim vardı. Ne bileyim öyle yetiştirildim, haddinden fazla utangaçtım. Buna rağmen başarılıydım ve öğretmenlerimin sevdiği, hatırında tuttuğu bir öğrenciydim her zaman. Yine de nasıl olur da okul gibi sevimsiz bir yerde resim gibi güzel bir ders oluveriyordu aklım almıyordu. Resim derslerinde az biraz çenem açılıp boyut atlıyordum. Hayallerini istedikleri gibi deftere yansıtamayan arkadaşlarıma da yoğun istekleri üzerine tercüman olur istedikleri resimleri onlara çizerdim. İlkokul ikinci sınıfta okuduğum bir gün yine bir resim dersimizde sıra arkadaşımın ısrarı üzerine ona öğretmenimizin bizden istediği konuyla alakalı resim çizmiştim. Sonra öğretmenim arkadaşıma çizdiğim resmi alıp altına da arkadaşımın ismini yazıp tahtanın en yukarısına asmış, benim kendim için çizdiğim resmi ise almamıştı😞 İkisini de benim çizdiğimi bildiğinden emin olamadığım ama o sırada bana bakıp hiçbir şey söylemeyip resmin altına da arkadaşımın ismini yazan hocam, orda bana ufak da olsa güzel bir hayat dersi vermiş olmuştu😅 Halbuki öğretmenim benim resmimi de alıp assaydı hiç öyle bir duyguya girmeyip aksine iki kat da sevinecektim. Amma velakin öylesine aptal hissetmiştim ki anlatamam😁Tabi sıra arkadaşım da sağolsun bana bir teşekkür bile etmemişti. Bir daha nadiren bir kaç sefer dışında kimseye resim felan da çizmek istemedim. Neyse, sonraları ilkokul ve ortaokulda katıldığım yarışmalarda dereceler aldım. Fakat birçok hizmetten mahrum kalan bir ilçede yaşadığım ve maddi durumumuz yetersiz olduğundan dolayı o dönem(ilkokul, ortaokul ve lise) profesyonel bir eğitimle resim yeteneğimi taçlandırma fırsatını elde edemedim. Sonra da üniversitede bir hocamın önerisiyle eğitim almaktan vazgeçtim. Özgün olmaktan çıkma demişti(özgünüm bi hayli). Ben de kendi çizgilerimi kendim oturtayım  dedim. Bu noktada üniversitede çeşitli kitaplardan yardım alıp ilk karakalem çalışmalarıma başladım. Soyut çalışıyordum ve bu çok eğlenceliydi. Bu alanda tam yoğunlaşmıştım ki sıkılıp bıraktım(kararsız ikizler ruhu laneti😂). Yıllar oldu daha dönüp devam etmedim. Okulu bitirip öğretmenliğe başladıktan sonra yağlıboyaya merak saldım. Şimdilerde ise bir karikatür merakı sardı beni(lanet devam ediyor😆).Yaklaşık bir hafta önce başladım. İlk denemelerimi tabiki de profillerle yapmalıydım. Daha sonraları inşaallah hikayeleriyle beraber tam boyut paylaşırım. Şimdilik bunlar var
Sezen Aksu
Seren Serengil😊



Yorumlar

  1. Merhaba😊Çizgilerin çok başarılı olmuş bravo sana canım. Biricik eşin😊

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

MEM Û ZÎN (Mem İle Zîn)

Huniye 5 kala...😜🤑😭😈😠😱🤡😇😨🤢🙈🙉🙊

💎💎💎 Yazar Dr.Senai DEMİRCİ'nin Kalpten Sözleri💎💎💎